Sayfalar

27 Haziran 2013 Perşembe

OLMAK YADA OLMAMAK

       Herkes bir şeyler fısıldıyor.Kimileri şarkı dinliyor.Şarkının içindeki duyguları fısıldıyor.Bazılarına bakıyorum elinde okuduğu kitabı örnek almış kendilerine bir rol seçmiş onu tutturuyor.Bir bakıyorum güzel bir  kız yakışıklı oğlana sevdalanmış dolamış diline onu sayıklıyor.Bir öğrenci üniversite sınavına girmiş geleceği için bir şeyler fısıldıyor.
       Ve kadının biri  sanki narkoz yemiş öyle boşluğu seyrediyor.Sanki dünü bu günü yaşadıklarını acılarını,umutlarını düşünüyor.O kadar zor ki hayat olmakla olmamak arasında bir şey ...To be or not to be(olmak yada olmamak )O güçlü duruşu güçlü kişiliği,gülen yüzünün altında işte tam bu noktada (olmak yada olmamak)acıları çaresizliği ortaya çıkıyor.Yılların yorgunluğunu hissediyor yüreğinin ta en derinlerin de....
    Bardak taşmış  kadına her şey artık ağır geliyor.Her damla omuzlarını biraz daha büküyor.Herkes hayatını yaşarken o kadın mutsuzmuş.Direnmiş ,her şeye rağmen hayata sımsıkı tutunmuş .Hayat ona bir şeyleri beklememeyi bir şeyleri ümit etmemeyi öğretmiş.Kadın hayatın yılların verdikleri doğrultusunda beklentilerini küçültmüş alanını daraltmış.Artık beklediklerine ulaşamayıp mutsuz olmaktansa beklememeyi öğrenmiş.Ama ne çare yine mutsuzmuş.
        Şu an nerede içindeki çocuk nerede umutları nereye gitmiş hayalleri.Gözlerinden süzülen her damlada oda bir türkü tutturmuş  BE OR NOT TO BE.....

DELİMAVİ





25 Haziran 2013 Salı

MAVİ YARİM

       Deniz kızıydım ben denizin kıyısın da yosun kokusu ve deniz rüzgarlarıyla büyüdüm.Denizin üzerinde dans eden çığlıklar atan martı sesleriyle kulağımın pasımı sildim.Ama hep uzaktan izledim onu tadını çıkaramadan  seyrettim mavi yarimi.Ancak  onunla yıllardır çocuk gibi  ayağımı yerden kesmeden oynadım.Ve en büyük hayalim oldu sabahım erken saatlerinde onunla kucaklaşmak onunla oynaşmak...
    Yıllar sonra ta kuzeyden güneye indim.Akdeniz deyim.Dün gece saatimi sabahın erken saatlerine kurdum.Şimdi en büyük hayalimi gerçekleştirme zamanı sabahın ilk ışıklarında kendimi mavi yarimin kollarına bırakacaktım. Allah'ım düşünmesi bile o kadar heyecan verici ki içim kıpır kıpır oldu.
     Saatimin sesiyle uyandım.Heyecanla yatağımdan fırladım kendimi evimin balkonuna attım.Sabahın erken saatlerinde bedenimde serin rüzgarları hissettim.Acaba çok mu soğuktu?ben mavi yarime gitmemeli miydim? Tüm bunları düşünürken birden irkildim 'hayır dedim hayır kızım fırla bu senin en büyük hayalin'Hemen çocuklarımı uyandırdım 'hadi hadi denize gidiyoruz'.Bedenlerimizdeki hücrelerin bir kısmı tam uyanmadan çocuklarımla arabama atladım ve mavi yarime gitmenin heyecanı ile  arabamı çalıştırdım.Hiç gaza basmadım yavaş yavaş gitmeli bu hayalimi gerçekleştirme aşamalarının  tadını çıkarmalıydım.Camını açtığımda uyanmamış Gazipaşa da sessizce ilerledim.Bir çok kez yürüdüğüm ,araba kullandığım çam ağaçları ve palmiyelerle bezenmiş deniz yolunun bu sabah başka bir büyüsü vardı.Tarihi kemerlere yaklaştığımda yüreğimin sesini hissettim.Artık yavaş yavaş denizin kokusunu  alabilecektim.Ses işte o ses bedenimi ruhumu dinlendiren benim olmazsa olmazım denizimm...Onun sesini de duymuştum şimdi kavuşma zamanı...
    İki dağ arasında kalmış uzun bir koydu burası.Dağın eteklerinde  muz ağaçların görüntüsü ayrı bir güzellikti.
 Kuma ayaklarımı bastığımda tüm bedenimde bir serinlik hissettim. Beni saçlarımı savuracak kadar serin bir rüzgar vardı.Acaba çok mu soğuktu deniz ben girmemeli miydim? O kadar güzel diki bildiğin mavi çarşaf gibi idi. Tam hayalimin sonuna gelmişken vazgeçemezdim.Yeni uyanmış bir gün çarşaf gibi bir deniz bedenimdeki tüm tüyleri ayağa kaldıracak soğuk bir rüzgar ve işte tam o an  birden kendimi denize attım.Rüzgarın üşüttüğü soğuk bedenimi sanki birden ılık bir çarşaf sardı.Mavi yarim beni kollarına aldı.O an hissettiğim en güzel şey en büyük hayalim gerçek oldu.Ve özgürlük duygusu bu kadar mı?yürekten hissedilirdi.Çünkü ilk kez burada ayağımı yerden kesmiştim. Oynaşırken mavi yarimle dağları,dağların eteklerindeki muz ağaçlarını seyretmek ayrı bir zevkti.Denizim; mavi yarimin kokusunu içime çekmek sesisin duymak oldukça keyif vermişti.Böylece yeni bir güne bir hayalimi gerçekleştirerek keyifle başladım.
   Deniz kızıydım ben denizin kenarında büyümüştüm.Ama kültürümüzden mi? çevresel faktörlerden,imkan yada imkansızlıktan dolayı  mı?neye sayarsam sayayım bu hayalimi gerçekleştirememiş.Taki yolun yarısın da Ak denize yolum düşene kadar..

DELİMAVİ

23 Haziran 2013 Pazar

BİR SEVDAYDIN KARADENİZ

     Memleketim,memleketim memleketim. Bir sevdaydın Karadeniz.Tutkum hayallerim umutlarım herşeyimdi. Koynunda martıları,dağlarında yeşilleri yüreğinde beni büyüttün .
    Gözümü ilk Karadeniz'de açtım.Karadenizli olmak benim için bir ayrıcalık bir onur,gurur oldu.Çocukluğumu büyüttüm kara deniz de .Akşamları sokakta top oynayıp saklambaç oynadığım günler dün gibi çok yakın...Ben sevdamı büyüttüm Karadeniz de aşkımın tüm güzelliğini tüm saflığı ile yaşadım ve aşkımı büyüttüm.Yeşilinde mavisinde toprağın da taşında en kıymetlilerimi, iki çocuğumu büyüttüm.Tüm bu güzelliklerin yanında hayal kırıklıklarımı acılarımı büyüttüm.Hiç kopamam onsuz olaman onsuz yaşayamam dediğim Karadeniz...İçerisin de en değerli varlıklarım anam ,babam kardeşim,akrabalarım, dostlarım arkadaşlarımın  hepsini şimdi  sana emanet ettim.
       Yolun yarısına geldiğimde sen bensiz ben sensiz Karadeniz...Neydi beni senden ayıran? Senin içinde ki gibi benim içimdeki fırtınalar mı?Sen de ben gibi bazen sakin bazen hırçın sanki biraz dengesizsin.İçindeki fırtına coştuğunda sen en çok dalgalarla kıyıları döversin.Ya ben ne yaptım Karadeniz? Geçmişimi her şeyimi seni terk ettim.
     Bundan sonra sen  benim için vuslat,hasret,özlem adını sen koy işte hepsi sensin Karadeniz...Benim güzel memleketim geçmişim her şeyim...

DELİMAVİ





.
   


22 Haziran 2013 Cumartesi

MAVİ TUTKUM

Olmazsa olmazımdı  deniz tıpkı ben gibi karadeniz gibi.Maviliğine aşıktım onun rengine,çarşaf gibi durgunluğuna,yosun kokan kokusuna aşıktım.Aslında ben gibiydi bazen durgun bazen fırtınalı bazen çoşkulu.Olmazsa olmazım dı onsuz nefes alamayacağım onsuz olamayacağımı düşündüğüm mavi tutkum.Hayatımı kuzeyden güneye doğru sürükleyen mavi tutkum.Şimdi sadece bu tutku için olmazsa olmazım olduğu için buradayım taaaa kuzeyden güneye gazipaşadayım....


DELİMAVİ




GAZİPAŞA DA BİR CUMARTESİ GÜNÜ.

Sessiz cennent demişler  gazipaşaya.Doğasıyla iklimi ile çok güzel bir ilce...Eğer yılların yorgunluğunu taşıyorsan üzerinde hayata dair bir mola vermelisin gazipaşa da.Mesela bir cumartesi günü uğrayıp çarşaf gibi denizi izleyerek  tuzda pişmiş tavuk yiye bilirsin benim gibi .Eğer çılgınsan,yolun yarısında hala kanın kaynıyorsa ,adrenalin heyacan senin  için önemliyse 6 ay gibi bir süre sonra sessiz cennet gazipaşa senin için sessiz cinnet olabilir...
DELİMAVİ