Ben küçücük bir
çocuktum.Hayatım boyunca roller oynadım.Rollerimin hiç birini ben seçmedim.Her şeye
rağmen tiyatro sahnemi hayallerle,umutlarla süsledim.Rollerimin hepsini hakkını
vererek oynadım.Çünkü kendimi sadece
o rollere adadım.İyi bir evlat oldum.İyi bir eş oldum.İyi bir anne ,mesleğinde
başarılı iyi bir (…..) oldum.
Zamanla bu rollerin bir kısmından ziyadesiyle
yoruldum .Fark ettim ki ben ömrüm boyunca başrolleri değil bir figüranı oynamışım.Yorulduğum oyunların oyunculuğunu bıraktım.Deveyi güttüm.Diyardan gitmedim.Yaklaşık on
beş,on altı yıllık figüranlıktan sonra başrollere hazır olduğumu düşündüm. Şimdi
kendi oyunumu oynama zamanı.Halkalı bir çocuk oyunu oynamaya karar verdim.Kendime
bir çember çizdim. Çemberin içinde baş
rollerde ben varım.Çemberimim kenarına oyuncaklarımı koydum.Bu oyuncaklar
sevdiklerim,umutlarım,hayallerim,içimdeki çocuğum,elmaşekerim,renklerim,özgürlüğüm
,küçük şeyler ve deli mavi…. Ne çare zamanla fark ettim ki önce pembe mor renklerim
kaybolmuş.Çemberimin kenarlarında ki oyuncaklarım teker teker kayboluyor.Ben
oyuncaklarıma sıkı sıkı sarılıp kaybetmek istemiyorum. Büyük bir güç onları benden
çekip alıyor.Gök yüzünde pırıl pırıl
parlayan yıldızların gün gelip sessizce sönüp gittiği gibi elimden kayıp
gidiyor oyuncaklarım.
Artık
çember daralıyor.Her giden oyuncak da bir kez daha daralıyor. Nefesim yavaş
yavaş kesiliyor.Şu an çemberde sadece kalan deli mavi. Şimdi görüyorum ki ben
başrollerin değil figüranlığın oyuncusuyum:(
DELİ MAVİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder