Yeni bir başlangıç.Yeni bir dönem yaklaştıkça içimde ki heyecan artıyor.Çember daralıyor .Şimdi küçük yüreklerimle buluşma heyacanını daha yoğun hissediyorum.Kalbim biraz daha hızlı çarpıyor.
Her yeni dönem başı benim için bir işkence.Her yıl yenileyen zorluk.Eğitim yılının yaklaşık bir ayı insanı bazen çıldırma noktasına getiriyor.Sınıfta yaklaşık 20-25 öğrenci.Herkesin gözünde bir kaygı,neler oluyor.şimdi ne olacak bakışı.Ya yürekleri kaygıdan küçük bir kuş gibi gümbür gümbür atıyor.Korkuyorlar çünkü evlerinden ailelerinden ilk kez ayrılacaklar.Ağlayanlar,sınıftan kaçmak isteyenler,yerlerde yuvarlananlar oooooo neler neler.
Yaklaşık 2 yıl önce yaşadığım olay bazen aklıma gelir hala gülerim.Erkek öğrencimin biri oryantasyon haftasında annesi ile sınıfa geldi.Sınıf mevcudum 26.Büyük yaş grubu benim sınıf.Bir müddet sonra diğer çocuklardan da" bizim annemiz nerede" diyenler oldu.Kibar bir ifade ile anneyi sınıftan çıkardım.Öğrencim annenin sınıftan çıktığını farkettiği an koptu.Çığlık bağırma.....Ona sımsıkı sarıldım."Bak ben buradayım korkma seni ben bırakmayacağım bırakmam" dedim.Korku ile gözlerimin içine baktı.Yüreği kuş gibi çarpıyordu.Titriyordu adeta bu durum benim için zordu.Ama çocuklarım için bunu aşmalıydım.Her şeyden önce bana güvenmesini kendini güvende hissetmesini sağlamalıydım.Ben onu sımsıkı sararken derin bir nefes aldı."Annem nerede öğretmenin "dedi.Okulumuz iki katlıydı.Benim sınıfım ise okul bahçesine bakıyordu.Okulun bahçesinde ise çocuklarını endişe ile bekleyen veliler vardı."Sakin ol bak annen bahçede seni bekliyor" dedim.Israrla annesini görmek istedi.Ona eğer sakin olursa annesini göstereceğini söyledim.Aniden sustu.Sanki az önce bağıran ortalığı ayağa kaldıran o değildi.Ona söz verdiğim gibi pencerenin önüne götürdüm.Annesini görmesini sağladım.Aman allahım birden bir çığlık feryat ediyor."Allhımmmmmm öğretmennnnnnn,kalbim.ay kalbim,benim kalbim var sen anla mı yormusun bırak beni.Anne kalbime bir şey oluyor.Öğretmen bırak şimdi kalbim duracak.Birden şaşırdım.Anneyi görene kadar sakinleşmişti.Tamam dedim şimdi annesini dışarıda gördüğünde kendini daha da güvende hissedecek.Ama döktüğü diller yaşının çok üzerindeydi.6 yaşındaki çocuğun gücünü o an kontrol etmekte çok zorlandım.Dönem başında bunun gibi birçok şey yaşıyorum.
Ama en büyük sermayen sevgim.Onlar sevildiklerini önemli görüldüklerini fark ettiklerin de her şey çok kolay.Önce sevmeyi öğreniyorlar.Beni seviyorlar.Okulu seviyorlar.Gün geçtikçe bağlanıyorlar.Öyle bir an geliyor ki ben onlarla konuşmadan anlaşabiliyorum.Onlara baktığımda ne demek istediğimi anlıyorlar.Zaman ilerledikçe velilerimden şunu bile duyuyorum"öğretmenim sizi kıskanıyorum.Evde beni hiç dinlemiyor.Sizi benden çok seviyor."bir yıl küçük yaş grubunda bir öğrencim vardı.Gözlerimin içine hayran hayran bakardı.Bir gün yanaklarımı minik ellerinin içine aldı.Onu dinlememi istiyordu.Bunu hep yapardı.Onu dinlediğimden emin olmamı isterdi.Henüz daha dört yaşındaydı."öğretmenim "dedi."Efendim hayatım" dedim."
"sana bir şey söyleyeceğim."O kadar ciddiydi ki söze nasıl başlayacağını bilemiyordu."Biliyor musun ben sana aşık oldum ama bunu babama nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum"O an ben bir kahkaha attım.Duyguları ile dalga geçtiğimi düşünüp bana öfkelendi.Ve bir eğitim yılı boyunca o benim küçük aşkım oldu.
Evet dönem başı taşlar yerine oturana kadar çok zor.Mesleğimin en güzel yanı onlar hiç bir karşılık beklemeden hiç bir çıkarları olmadan seviyorlar.Minicik yüreklerinde öğretmenlerine kocaman yer açılıyor.Öğretmenleri herkesten her şeyden önemli oluyor.Ben ise bana bir hamur verildiğini düşünüyorum.Bu hamurlara güzel şekiller vermeliyim. Verdiğim şekiller onlarım hayatlarını oluşturacak.Onların beklentisiz,çıkarsız,karşılıksız sevgilerini gördükçe;hamurlarımı sevgi ile yoğuruyorum.Bunun için çok ama çok şanslıyım.Hepsi ile kocamannnnnn bir yüreğim oluyor.
Her yeni dönem başı benim için bir işkence.Her yıl yenileyen zorluk.Eğitim yılının yaklaşık bir ayı insanı bazen çıldırma noktasına getiriyor.Sınıfta yaklaşık 20-25 öğrenci.Herkesin gözünde bir kaygı,neler oluyor.şimdi ne olacak bakışı.Ya yürekleri kaygıdan küçük bir kuş gibi gümbür gümbür atıyor.Korkuyorlar çünkü evlerinden ailelerinden ilk kez ayrılacaklar.Ağlayanlar,sınıftan kaçmak isteyenler,yerlerde yuvarlananlar oooooo neler neler.
Yaklaşık 2 yıl önce yaşadığım olay bazen aklıma gelir hala gülerim.Erkek öğrencimin biri oryantasyon haftasında annesi ile sınıfa geldi.Sınıf mevcudum 26.Büyük yaş grubu benim sınıf.Bir müddet sonra diğer çocuklardan da" bizim annemiz nerede" diyenler oldu.Kibar bir ifade ile anneyi sınıftan çıkardım.Öğrencim annenin sınıftan çıktığını farkettiği an koptu.Çığlık bağırma.....Ona sımsıkı sarıldım."Bak ben buradayım korkma seni ben bırakmayacağım bırakmam" dedim.Korku ile gözlerimin içine baktı.Yüreği kuş gibi çarpıyordu.Titriyordu adeta bu durum benim için zordu.Ama çocuklarım için bunu aşmalıydım.Her şeyden önce bana güvenmesini kendini güvende hissetmesini sağlamalıydım.Ben onu sımsıkı sararken derin bir nefes aldı."Annem nerede öğretmenin "dedi.Okulumuz iki katlıydı.Benim sınıfım ise okul bahçesine bakıyordu.Okulun bahçesinde ise çocuklarını endişe ile bekleyen veliler vardı."Sakin ol bak annen bahçede seni bekliyor" dedim.Israrla annesini görmek istedi.Ona eğer sakin olursa annesini göstereceğini söyledim.Aniden sustu.Sanki az önce bağıran ortalığı ayağa kaldıran o değildi.Ona söz verdiğim gibi pencerenin önüne götürdüm.Annesini görmesini sağladım.Aman allahım birden bir çığlık feryat ediyor."Allhımmmmmm öğretmennnnnnn,kalbim.ay kalbim,benim kalbim var sen anla mı yormusun bırak beni.Anne kalbime bir şey oluyor.Öğretmen bırak şimdi kalbim duracak.Birden şaşırdım.Anneyi görene kadar sakinleşmişti.Tamam dedim şimdi annesini dışarıda gördüğünde kendini daha da güvende hissedecek.Ama döktüğü diller yaşının çok üzerindeydi.6 yaşındaki çocuğun gücünü o an kontrol etmekte çok zorlandım.Dönem başında bunun gibi birçok şey yaşıyorum.
Ama en büyük sermayen sevgim.Onlar sevildiklerini önemli görüldüklerini fark ettiklerin de her şey çok kolay.Önce sevmeyi öğreniyorlar.Beni seviyorlar.Okulu seviyorlar.Gün geçtikçe bağlanıyorlar.Öyle bir an geliyor ki ben onlarla konuşmadan anlaşabiliyorum.Onlara baktığımda ne demek istediğimi anlıyorlar.Zaman ilerledikçe velilerimden şunu bile duyuyorum"öğretmenim sizi kıskanıyorum.Evde beni hiç dinlemiyor.Sizi benden çok seviyor."bir yıl küçük yaş grubunda bir öğrencim vardı.Gözlerimin içine hayran hayran bakardı.Bir gün yanaklarımı minik ellerinin içine aldı.Onu dinlememi istiyordu.Bunu hep yapardı.Onu dinlediğimden emin olmamı isterdi.Henüz daha dört yaşındaydı."öğretmenim "dedi."Efendim hayatım" dedim."
"sana bir şey söyleyeceğim."O kadar ciddiydi ki söze nasıl başlayacağını bilemiyordu."Biliyor musun ben sana aşık oldum ama bunu babama nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum"O an ben bir kahkaha attım.Duyguları ile dalga geçtiğimi düşünüp bana öfkelendi.Ve bir eğitim yılı boyunca o benim küçük aşkım oldu.
Evet dönem başı taşlar yerine oturana kadar çok zor.Mesleğimin en güzel yanı onlar hiç bir karşılık beklemeden hiç bir çıkarları olmadan seviyorlar.Minicik yüreklerinde öğretmenlerine kocaman yer açılıyor.Öğretmenleri herkesten her şeyden önemli oluyor.Ben ise bana bir hamur verildiğini düşünüyorum.Bu hamurlara güzel şekiller vermeliyim. Verdiğim şekiller onlarım hayatlarını oluşturacak.Onların beklentisiz,çıkarsız,karşılıksız sevgilerini gördükçe;hamurlarımı sevgi ile yoğuruyorum.Bunun için çok ama çok şanslıyım.Hepsi ile kocamannnnnn bir yüreğim oluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder