Sayfalar

13 Eylül 2014 Cumartesi

HAYAT DRAM TADINDA BİR TÜRK FİLMİ


     insanın kendi hayatı film şeridi gibi geçer de gözlerinin önünden.Başkalarının hayatı da geçer mi ?Şimdi deli mavi sessiz,deniz durgun.Hiç bir şey düşünmemekte .Sadece  fırtına dindi.Ama bir sessizlik hakim denize.Sanırım bu fırtınadan önceki sessizlik.
  Yıllar çabuk geçti .Geri dönüp baktığında hatırlamak istemediği anılarla.Sıfırı çoktan tüketmişti. Yormuştu geçen yıllar.Öyle ki ne son bir nefes alacak,nede tekrar hayata meydan okuya bilecek kadar yorgun...
   Aslında hayat bir Türk filmi.Dram tadında bir film.Yorgunluğun verdiği bezginlikti. belki de Arafta kalmak gibi bir şey.Son noktayı yaşadı. Her şeye rağmen zorladığı dayanmaya çalıştığı hayata karşı son nokta.Ne olursa olsun bitmez dedi .Yuvasını yıkmaz her şeye rağmen dayanacaktı.Başka çaresi yoktu.Ne gidecek cesareti vardı nede kalıp çekecek gücü.Olmadık bir anda yine haketmediği bir tartışmanın ortasında buldu kendini.Öyle ki Eşinin gözlerinde gördüğü anlamsız nefret ,kin ,öfke ve o an nefesi kesildi.Artık bu ökenin bir açıklaması yoktu.Peki neden?bunu sormanın da bir anamı yoktu.Yaşadığı hangi fırtınanın bir nedeni vardı ki bunun olacaktı. Sanırım gemileri yakmanın zamanıydı.Evet her şeyin bittiği son bir nefesle yine  de hayata tutunmanın zamanıydı.Hiç gitmemişti evinden.Hiç bırakmamıştı yuvasını.Son bir nefes aldı. Üzgün bir kuş gibi uçup gitti yuvadan.Şimdilik sığınacağı tek limanı baba ocağıydı.Çoktan vermişti kararını.her şey bitmişti artık son .Derken kader yine ördü ağrılarını.Ve Türk filmi o an başladı.Yaşanılan sıkıntıların mı etkisi bilemedi.Eşinin bir rahatsızlığı ortaya çıktı.Yıllarını vermişti, gençliğini heyecanını ...Her şeyden ötesi çocukları vardı.Bir şeyler bittiği yerde yüreğinde.Bu evlilik bitsin diye çok istemişti.Ama böyle bitme ihtimalinin yükünü yüreği kaldırmadı.Evet eşi hastalanmıştı.Yaşanılan olumsuz anlardı belki bu hastalığın nedeni.Kilo metrelerce uzakta iken ve zaten her şeyin karma karışık arap saçı oldu bir anda yine anlamsız bir tartışma yaşadı.Ogün eşinin tahlil sonuçları belli olacaktı.O kadar kızmıştı ki çalan telefonunu açmadı.Bir ,iki ,üç derken defalarca çalan telefonun sonundan bir mesaj sesi geldi."tahlil sonuçları belli oldu ama artık önemi yok"bu mesajı okuduğunda tüm bedeni buz kesti.Bu ne demekti şimdi.Derin bir nefes aldı.Düşündü.Sakinleşmeye çalıştı.Dayanamadı ,vijdanı rahat bırakmadı onu. Eşini aradı telefonu açan olmadı.Bir süre sonra ulaştığında eşi ona hasta olduğunu öleceğini söyledi.Böyle istememişti.Hayır bir şeyler bitsin derken böyle bitsin istememişti.Eşi telefonda ağlamaktan konuşamadı.Kafası karıştı ölümün adı bile soğuk konduramazdı hiç kimseye.Sabah on iki saatlik otobüs yolculuğu sonrası eşi otogarda karşıladı.Bir insan ancak bu kadar biterdi.Ölümün adı soğuk ya peki onu damarlarda,yürekte hissetmek ne kadar ağırdı.Yaşadıklarının  yaşayamadıkların acısı böyle bir durumda daha da ağır olmalıydı.
     Ne zordu hayat ve bir o kadar da  acımasız.Eşine konulan teşhis kanserdi.Ancak başlangıç aşaması.Her şey ona bağlıydı.Üzülmeyecek,sitres yapmayacak,Kendisine dikkat edecek.O zaman bu durumdan kurtula bilirdi.İş yine deli maviye düştü.iyi günde yanındayken bu gün gidemezdi.Deli mavi şunları söyledi."Biz ne fırtınalar gördük,ne badireler atlattık.Her şeyden önce çocuklarımız var.Ben çocuklarımın babasız kalmalarını istemiyorum.Şu da bir gerçek ben seni senin beni sevdiğin gibi gibi sevmedim ki.Yine yanında olurum.Sana destek olurum.Bunu da beraber atlatırız."Çok zor aldığı kararı kader bu oyunu ile bozmuştu. Fırtınadan önceki sessizlik  gibi şimdi dingin deli mavi.Yine topu zamana attık.Aslında Türk filmi henüz bitmemişti.Filmin sonunu ise ancak zaman gösterecekti.


 DELİ MAVİ



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder