Aslında ne kadar çok kaptırdık kendimizi...Hayata,kavgalara,hırslarımıza,arzularımıza,paraya her şeye kaptırdık.Zaman zaman araçlarımızı amaç yaptık.Hiç düşünmedik ne anlamı vardı?biz değil miydik hayata gözümüzü yumduğumuz da bir varmış bir yokmuş olacak.Tabi ki bizdik.
Bir kadın gördüm.Bacağındaki varisleri,yüzünde ki çizgileri,yüreğinde ki acılarıyla yaşayan bir kadın.Yaşamı boyunca hiç yakınmadı.Şikayet ermedi halinden.Sanki taştandı tüm bedeni ve yüreği hiç ah etmedi.Hayata sımsıkı sarıldı .Kahkahaları ile yaşama sevinci ile herkese örnek oldu..Çocukla çocuk,gençle genç,yaşlı ile yaşlı oldu.Hiç mi? canı yanmamıştı.Bir insan nasıl bu kadar güçlü olabilirdi ki .
Yıllar sonra hayat ona bir oyun daha oynadı.Beyninde bir ur vardı.Ben bu oyunu öğrendiğimde onun kadar güçlü olamadım.Uykularım kaçtı.Yüreğimin ta derinliklerinde bir sızı hissettim ama bu haksızlıktı.Bu kadar yükten sonra bu olmamalıydı.O yine başı dik hep şunu söyledi'.Allah'tan geldi .Allah'tan gelene razıyız.Zaten bir gün ölmeyecek miyiz?Bu nasıl bir yürekti?Yada iyi bir oyuncu muydu?İçindeki kaygıları,korkuları,acıları çevresindekilere hissettirmeyecek kadar iyi bir oyuncu...Hep korktum bu başındaki urdan dolayı onu kaybedeceğinden korktum.
Bir operasyon geçirdi.Kafasının her yerini kaplayan bir demir taktılar.O dört demir alnını ve kafa tasının arkasını adeta çivi gibi deldi.Hiç ah etmeyen hiç yakınmayan kadın çok acı çekti.Evet aslında taş değildi bedeni yüreği taş değildi.İlk kez gözlerinde acıyı gördüm.Çaresiz kıvranırken yüreğim parçalandı,içim yandı.O an onun için bir şeyler yapabilseydim.Ama yapamadım.Başında ki demirle operasyon zamanını beklerken o çocuklar gibi kıvrandı.Ben didelerim den akan boncuklara engel olamadım.O başını delen demirlerin yerini kıvranak (burası burası çok acıyor )diyerek gösterdi.Benim ise o an içim kıyıldı,canım yandı.Sadece bir elimle başındaki demirleri tutabildim ve arkasından sımsıkı elini tuttum.Yaşlarımı görmesin istedim.Bir amca fısıldadı kulağıma 'kızım kendine gel .Sen güçlü ol seni böyle görmesin'Ama o koca çınarım böyle kıvranırken ben nasıl güçlü olabilirdim.Derin bir nefes aldım.Beni dinlemeden didelerden süzülen yaşları elimin tersiyle sildim.Önünde diz çöktüm 'az kaldı dayan' dedim.O an sanki yıllar sürdü.Operasyon bitti.Acı bitti.Hayalinde hep bir şey kalacaktı.Canı hiç yanmayan hayatı boyunca hiç ah etmeyen koca çınarımın didelerinde ki o acı .;ben bunu ömrüm boyunca unutabilecek miydim?
Aslında biraz rahatlamıştım.Onu koca çınarımı tedavi ettirmiştim. Belkide bu rahatlık vicdanen sorumluluğumu yerine getirmenin rahatlığıydı.Ben artık ona çok dikkat etmesini,kendini korumasını söyledim.
Şaka gibiydi hayat.Tedaviden yaklaşık 20 gün sonra kardeşimin telefonda titreyen sesiyle irkildim. Bana şunları söylüyordu'abla annem bahçede çalışıyormuş.Yamaç olan bahçeden babam dolu fındık çuvalını yuvarlarken çuvalla beraber kocaman bir taş yuvarlanmış.Taş annemin başına düşmüş.Annem olduğu yerde bayılmış,Başı çok kanamış.Komşu köy deymiş arabasıyla hastahaneye getiriyormuş.Bana telefon ile haber verdiler.Ben ambulans gönderdim.Sen neredesin.'Bütün bedenim titredi o an.Birden karanlıklar içinde kaldım neredeydim nereye gitmeliydim ne yapacaktım şimdi.Elim ayağıma dolandı.Birden nefes alamadığımı hissettim.Boğazıma bir şeyler düğümlendi.Dizlerimin bağı çözüldü sanki.Evde değil dışarıdaydım.Kaldırıma oturdum öylece kaldım.O an aklımdan geçen "zaten o başından yeni bir operasyon geçirdi"oldu.20 kmlik yol bana çok uzun geldi.Hastahanenin önünde kardeşimin yüzündeki o acı dolu bakışı gördüm.Allahım dedim her şey bitti.Sadece "ne oldu" dedim oda bana eli ile göstererek" içeride"diyebildi.Korku ile içeri girdim.Filmler çekilmiş tahliller yapılmıştı.Her şey pozitif çıktı. Bir sorun yoktu.Başına yaklaşık on tane falan dikiş attılar.Başına iğnenin her batırılışın da elimi sımsıkı tuttu.Canının yandığı belliydi ama yinede bir kere ah demedi.Onun başına batırılan her iğne sanki benim yüreğime saplandı.Ama olsun koca çınarım yine yıkılmamıştı.Serumları vücuduna aldı. ilaçlarla kendini biraz iyi hissettiğinde şunu söyledi."gördünüz mü?ben başımdan ışın aldım ya koca taş bile bana bir şey yapamadı."O an bile kendini düşünmedi.Bunu söylemekteki tek amacı bizim kendimizi iyi hissetmemizi sağlamaktı.
Hayatımız pamuk ipliğine bağlı değil miydi?Ben canımı,koca çınarımı, annemi,her şeyimi beynindeki illet yüzünden kaybetmekten korktum.Hiç düşünmedim bile kocaman bahçede çalışırken bir çuval yuvarlanacak.O çuvala kocaman bir taş eşlik edecek.O kocaman taş nokta atışı yapar gibi gelip annemin başına vuracak.Aslında şanslıydık.Muhtemelen taş annemin omzuna düşmüştü.Bir kısmı ise başına çarpmıştı.
Bana sana herkese her an her şey olabilir.Bunu çoğumuz hiç düşünmedik.Küçük şeylere canımızı sıktık.Öfkelendik bağırdık çağırdık.Hangimizin hayatı bir anlık pamuk ipliğine bağlı değil ki?
DELİMAVİ